24 Ocak 2013 Perşembe

Vurmayın uçurtmaları!


Biraz geç oldu tanışmam bu filmle. Hatta hayli geç oldu. Jenerasyon ve yaş farkından dolayı tabii. Göz yaşlarının dinemediği, İnci'nin uçurtması gökte 'volta' attığında göz pınarlarının harekete geçtiği ve geriye küçük Barış'ın o büyük aşkından ve bağlılığından kalan hikayeye dahil olmak, hiç problem değildi benim için. Her hüzünlü sahnede mahvolsam da kahrolsam da hiç problem değildi. Severek izledim "Uçurtmayı Vurmasınlar"ı... Bu filmin her erkek izleyicisi gibi İnci'ye aşık olarak izledim...

Hapishanede büyüyen küçük Barış'ın o masum, o güzel ve o kutsal aşkını, kadınlara bağlılığını ve az da olsa dönemin siyasi ve politik kimliğini ortaya koyan bu film, Türk sinemasının başyapıtlarındandır kuşkusuz. Ayakta alkışlamak lazım... Her ne kadar günümüz teknolojisi ve sinema anlayışına göre çok eski ve görüntü bakımından hayli yetersiz gibi dursa da, inanın bana verdiği mesajlar ve tam şuramızda, yüreğimizde bıraktığı o hüzün parçacığı, kalbi tırmalayan; boğazı düğümleyen ve yutkunmayı zorlaştıran o küçük duraksama, şimdiki ürünlerden bin kat kalitelidir vesselam. Tebrik etmeli.

Film hakkında fazla içerik -sanal dilde 'spoiler'- vermek istemiyorum. Lâkin üstadın sesi ve şarkısı, filmden kesilmiş bazı sahnelere öyle bir oturmuş ki. Filmi izlemeden dahi oturup ağlayası geliyor insanın. Ve film izlendiğinde de hep bir uçurtma görmek istiyorsun gökte. Ne hoş bir duygu bırakmış bu film zihinlerde. Nicelerini görmek dileğiyle...

İşte Barış'ın gökteki uçurtmaları...
Ya da İnci'nin onu unutmadığının belirli bir kanıtı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder